Koçluk yolculuğu, yaşanmaya değer bir hayat istikametinde gider. 🛤️
Felsefe tarihine kazınmış sözleriyle Sokrates, felsefeyi gökten alıp yeryüzüne indiren filozof olarak bilinir. Felsefenin odağını insana çevirip insan yaşamını sorgulamanın önemini bize öğretmeseydi bugün felsefe, bilim ve hatta insanlık tarihi bambaşka seyretmiş olabilirdi.
Profesyonel koçluğun da tarihinin Sokrates’e uzandığını söyleyebiliriz. Eleştirel düşünceyi teşvik eden Sokratik metot Elenchus, başka pek çok çalışma gibi koçluğa da hayat veren unsurlardan biri olarak düşünülebilir. Sokrates’in girdiği diyaloglarda sergilediği “bilmeme hâli” ve meraklı tutumu da koçluk duruşu ile birebir örtüşür. Ve tabi ki cevapların karşı tarafın içinde olduğuna ve kişinin doğru sorularla o cevaplara erişebileceğine olan inancı, bugün koçluk zihin yapısının olmazsa olmazlarındandır.
Ve yine, koçluğun tam kalbinde aslında bu değerli filozofun yaşamı sorgulamaya dair öğüdü yer alır. Koçluk yolculuğu boyunca, yaşamımız üzerine düşünür ve onu istediğimiz doğrultuda nasıl yeniden şekillendirebileceğimizi sorgularız. Ve bambaşka olasılıklar, bambaşka yollar, bambaşka seçimler keşfederiz. Tüm bu yolculuk tek bir istikamette seyreder: yaşanmaya değer bir hayat inşa etmek.
Peki sizce, yaşanmaya değer bir hayatı mümkün kılan nedir?
Comments